18 Şubat 2009 Çarşamba

Fas - Son Bölüm : Essaura

Fes, Meknes ve Marakeş’ten sonra anlatmak istediğim son şehir Essaura. Dedim ya sondan mı başlasaydım acaba anlatmaya. Ulkenın kuzeyinden başladığımız seyehatimiz Fas’ın güneyinde, Sahradan önce, Agadir sınırında, Atlas Okyanusu kenarında mavi kepenkli beyaz binaları olan çok güzel yazlık kenti Essaura'da sonlanacak.
Son yıllarda Avrupalı tatilcilerin Agadir'den sonra en çok uğrak yeri. Aslında Agadir Suudi zenginlerin tatil yeri iken, Essaura Avrupalı tatilcilerin mekanı. Agadir’in kötü ünü dışında, Agadir göre Essaura daha sesiz ve daha küçük.
Essaura, gerçek ismiyle Magodor, ismini şehre çok yakın sahilin biraz açıklarında bulunan adadan ve adadaki hapishaneden alıyor. Magodor Adası tüm adayı kaplayacak şekilde yapılan, ülkenin en büyük hapishanesini bulunduruyor. Kıyıdan adanın görüntüsü ürpertici tabi. Bu hapishane yüz yıllarca tüm sömürgelikler devrinde kullanılmış, şehrin en uç noktasında Atlas Okyanusu’na açılan yerde, İspanyollardan kalma bir kale bulunmakta. Kalenin dibindeki kayalıklara Atlas’ın hırçın dalgaları delicesine vururken, 10 dakika yürüme mesafesinde arka taraftaki sonsuz kumsalda insanlar güzel güzel denize girmekte. Hem de Fas’ın diğer şehirlerinin tersine kadın erkek karışık, rahatça hiç çekinmeden denize giriliyor. Hava sıcaklığı Ekim ayının ortalarına kadar denize girmeye elverişli.
Essaura ve Agadir’den biraz daha aşağıya indiğinizde artik zaten Sahra sınırına gelmiş bulunuyorsunuz, Sahraya girmek şu anda özel izne bağlı. Her ne kadar Sahra dünya haritasında Fas sınırları içinde görünsede, yine de arada kesik çizgilerle belirlenmiş bir sınır var. Sahra bölgesi şu anda Birleşmiş Milletler kontrolünde. Fas’la Mauritania arasında büyük Sahra problemi bu sınırda başlıyor işte. Şimdilik bölge BM kontrolünde ve şimdilik hala petrol çıkarılmıyor. Ama ileride petrol çıkmaya başlayınca BM iki ülke arsındaki barışı ne kadar devam ettirebilecek bilmiyorum. Hoş barışta şu anda ne durumda tartışılır, ama Fransa’da üniversitelerde hala Faslı gençler, pankartlarını açıp “Sahra bizimdir” diye ortalıklara düşüyorlarmış, tabi 1950'lerdeki kadar olmasa da... Neyse derin konular beni aşıyor.
Faslılar genel olarak çok fakir. Ülkedeki okuma yazma oranı %40, kimi şehirlerde bu oran %2 ye kadar düşüyor. Nedenin Kralın halkın bilgilenip ona karşı gelmelerini engellemek, onları bastırmak için okuma yazmayı desteklememesi, tam tersine kötülemesi olduğu gibi rivayetlerde var. Neyse, tekrar sustum.

2 yorum:

  1. Yine Fas yine Fas!!
    Boykot ediyorum bu blogu kardeşim, daha da gelmem buraya, bunu böyle bilesiniz, bi de one minute!! Heee ona göre

    YanıtlaSil